MODERN HAYATA DİRENEN SELE-SEPETİ

MODERN HAYATA DİRENEN SELE-SEPETİ
  • 0
  • 474
  • 6 Mayıs 2021
  • 1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars (1 Oy, Ortalaması: 5,00 out of 5)
    Loading...
  • +
  • -

Günümüzde “modern hayat” hastalıkları yükseltti ölümler çoğaldı, insanlar “HASTALIK HASTASI” oldu.

Günümüzde modern hayat zirve yapaya devam ederken,  hastalıkların çeşitleri çoğaldı, ilaç sektörü en çok kazandıran sektör haline geldi.

TOPRAKTAN GELDİK, TOPRAĞA DÖNECEĞİZ dünyanın en önemli kurallarından bir tanesi olmasına rağmen insanlar Topraktan geldiğini unutarak Toprağa ve Suya isyan edercesine hayat yaşamaya devam ediyor.

Modern hayat ile Doğal yaşantıdan vazgeçen insanlar, halen Modern hayatın hastalıkların çoğalmasına neden olduğunu unutmuş durumda.

Modern hayat insanların sağlığı ile adeta alay ediyor, ama insanlar kendi sağlığı ile alay eden modern hayata sıkı sıkıya sarılmaya devam ediyor.

Modern hayat ile birlikte geleneksel sağlıklı yaşam dan vazgeçen insanlar, hem kendi hayatlarına kast ediyor, hem de DOĞANIN tamamen bozulmasına neden oluyor.

Modern Hayat hem geleneksel el sanatlarını bitirdi, hemde insan sağlığı ile oynamaya devam ediyor.

Modern Hayat el yapımı SELE EL Örmesi Sepetlerin yok olmasına neden oldu, yerine Naylon Poşetlerin hayat bulmasına ve insan sağlığı ile oynayan ürünün ortaya çıkmasına neden olurken, Doğaya atılan bir Naylon Poşet’ 100 yıl DOĞAYI kirletmesine neden olduğu görülüyor.

Modern hayata ve Doğanın katledilmesine direnen enden el sanatları  ev ve işyerlerin için sağlıklı taşıma malzemesi olan Niksar Çatak Köyünde  birkaç kişinin el emeği ile yapmaya çalıştığı SELE FINDIK ÇUBUĞUNDAN YAPILAN SEPETLERİ.

Veteriner hekim Duran Kaya, bölge köylerinde yaptığı gezilerde gördüğü SELE EL ÖRMESİ SEPETLERİNİN resimlerini çekerek El sanatlarından bir tanesinin yaşam mücadelesi verdiğini yazmış.

Veteriner Hekim Duran Kayanın kaleminden Niksar Çatak Köyünden küçük bir kesiti sunuyoruz.

“SELE-SEPET; Çatak Köyü, NİKSAR

Yaklaşık beş sene önce Çatak Köyü’ne kendisinin emeklilik kurbanına Recep Özdemir beni de davet etmişti. Dışarıdan gelen sadece ben vardım, davetlilerin diğerleri köy halkındandı.

Piknik için hazırlıklar tamamlanmış piknik yerine gitmek için beni bekliyorlardı. Hep beraber köyden oldukça uzak olan piknik yapacağımız çayıra vardık. Ateş yakıldı, yendi içildi, sohbetler edildi. Şen şakrak eğlendik, geri dönüş için toparlanırken Erhan’ın babası Mehter Mehmet Emmi (Toğgalı) Recep’e dönerek ve Recep’in kolundaki sepeti işaret ederek: “Taa Niksar’dan senin için gelmiş, Duran Bey’e sepeti hediye etsene” dedi. Recep’in bu teklif karşısında şaşırdığı belli oluyordu ama büyüğü olan, sevdiği saydığı Mehmet Emmi’ye de bir şey diyemezdi ve diyemedi, sepeti bana uzattı.

-“Bu sepet benden sana hediye olsun” dedi.

Böylece köyde sepet örmekle ilgili sohbete başladık. Aslında köyde bu tür el işi ürünlerin üretildiğini daha önceki ziyaretlerimden biliyordum fakat sepet ördüklerini bilmiyordum. (Tahta kaşık, kepçe, külek, elek v.s. yaptıklarını biliyordum).

Bu olayın üzerinden iki yada üç sene geçmişti. Kurumda, Tokat’a ve Niksar’a Tarım Bakanının geleceğini, bakana yöresel ürünlerden hediye vermek istediklerini ama ne hediye verileceği konusunda tereddüt yaşandığını gördüm. Herkesin aklında “Niksar Ceviz Sandığı” vardı fakat artık o hediye sıradanlaşmıştı. Ben kurum yöneticisine:

-“Niksar’ın meşhuru nedir?” diye sordum.

-“Ayvaz suyu, ceviz” dedi.

-“Eee öyleyse cevizi uygun bir şekilde sunmalıyız” dedim.

-“Nasıl?” dedi,

-“Yöresel el yapımı sepetler içinde” dedim.

-“Nasıl yapacağız, nereden bulacağız?” dedi,

-“Ben bulurum” dedim ve hemen Çatak Köyünden Recep’i arayarak elinde hazır örülmüş sepet olup olmadığını sordum. Hazırda sepet olduğunu öğrenince, fiyatlarını öprendim ve büyüklü küçüklü sepetlerden üç-dört adet köye gelecek resmi araca vermesini istedim,

-“Paranı bende bil” dedim.

Şu anda yanlış hatırlıyor olabilirim ama 80-90 TL gibi bir fiyat söylemişti (Kendim için satın alacağımı düşünen Recep’in bana fiyatı hesaplı söylediğini çok iyi biliyordum).

Sepetler geldi ve kurum müdürü

-“Ne kadar vereceğiz?” diye sordu,

-“80 TL ama siz 130 TL vereceksiniz” dedim.

Yüzüme şaşırmış halde baktı

-“Neden öyle?” dedi,

-“Bu tür insanları yaşatacağız ki yarın yine ihtiyacımız olduğunda yine bu ürünleri bulabilmek için” dedim.

Demem o ki:

Bu insanları yaşatmalıyız, desteklemeliyiz. Bu insanlar alın terlerinin karşılığını bile almadan kültürümüze katkı sağlıyorlar. Bir sepet parasına KÜLTÜRÜMÜZÜ YAŞATIYORLAR” diyor, Veteriner Duran Kaya.

Modern Hayat, insan sağlığı ile oynarken, pek çok kaybolan el sanatları ve insan sağlığı için önemli olan birkaç doğal ürün; Tahta Kaşık, Kepçe, Külek, Elek, Su Boducu, Hasır- File,Sele Sepeti, At Kılınsan Heybe, Yünden Kilim, Kağıt Torba.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir